Oxfam’ın Analizi: En Zengin Kesim, Karbon Kirliliğinin Çoğundan Sorumlu

Oxfam tarafından yapılan ve Guardian gazetesinde yayımlanan analiz, dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesiminin karbon emisyonlarına olan katkısının, dünyanın en fakir kesiminden çok daha fazla olduğunu ortaya koydu. Yılda 140.000 dolardan fazla kazanan yaklaşık 77 milyon kişi, insanlığın en fakir kesiminden iki kat fazla karbon kirliliği üretmekte.

En Zenginlerin Karbon Ayak İzi

Analize göre, en zengin kesimden bir bireyin tüketim alışkanlıkları, 2025 yılının ilk 10 günü gibi kısa bir sürede, ortalama olarak 2.1 ton karbondioksit emisyonuna yol açmakta. Bu miktar, küresel karbon emisyonlarının büyük bir kısmını oluşturan lüks yaşam tarzlarının bir yansıması olarak öne çıkıyor.

İklim Krizinin Etkileri ve Eşitsizlik

İklim krizinin en yıkıcı etkilerini tropikal bölgelerde yaşayan en fakir kesim çekiyor. Bu insanlar, iklim değişikliğinin yol açtığı felaketlere karşı savunmasızken, bu krizden en az etkilenenler, genellikle klimalı, iklim yalıtımlı yaşamlar süren zengin bireyler. Bu eşitsizlik, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir problem olarak da karşımıza çıkıyor.

Öne Çıkan Örnek: Jeff Bezos’un Özel Jetleri

Oxfam’ın araştırmasında, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’a ait iki özel jetin, 12 ay boyunca havada geçirdiği süre boyunca yaklaşık 25 gün olduğu ve bu süre zarfında bir Amazon çalışanının 207 yılda salacağı kadar karbon saldığı ortaya kondu. Bu örnek, zengin bireylerin aşırı tüketimlerinin iklim krizi üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Eşitsizliğin Azaltılması ve Adil Politika

Oxfam, iklim değişikliğiyle mücadelede eşitsizliğin azaltılması gerektiğini vurguluyor. Zenginlerin, küresel karbon emisyonlarına olan katkılarının daha adil bir şekilde düzenlenmesi gerektiği, karbon vergisi gibi politikaların zenginlerin daha fazla katkı sağlamasına olanak tanıyacağı ifade ediliyor. Eşitsizliğin azaltılması ve herkesin eşit şekilde sorumlu olduğu bir yaklaşım, hem iklim krizine karşı daha etkili bir çözüm olabilir hem de toplumsal adaleti destekler.