Sosyal Sürdürülebilirlik ve Çalışan Refahı: Geleceğin Şirketlerinde İnsan Odaklı Yaklaşımlar
Sürdürülebilirlik denilince çoğu insanın aklına ilk olarak çevresel sorunlar ve karbon ayak izi gibi konular gelir.
Sürdürülebilirlik denilince çoğu insanın aklına ilk olarak çevresel sorunlar ve karbon ayak izi gibi konular gelir.
Dünya genelinde artan iklim değişikliği, sosyal adaletsizlik ve çevresel bozulma gibi sorunlar, finansal sektörün sürdürülebilirlik odaklı araçlar geliştirmesini zorunlu hale getirmiştir.
Havayolu seyahatleri, modern yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Ancak, bu seyahatlerin karbon emisyonları açısından önemli bir etkiye sahip olduğunu biliyor muydunuz?
Sera gazları, hem doğal süreçlerle hem de insan faaliyetleriyle atmosfere salınan ve ısı tutma kapasitesine sahip gazlardır.
Avrupa Birliği’nin Karbon Sınırda Düzenleme Mekanizması (CBAM), küresel üretim alanında köklü değişiklikler yaratmaya hazırlanıyor.
Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS), şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını ve çevresel etkilerini şeffaf bir şekilde raporlamalarını amaçlar
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde en önemli kurumlardan biri olan İklim Değişikliği Başkanlığı, ülkenin iklim krizine karşı attığı adımların koordinasyonunu üstleniyor.
Dünya genelinde işletmeler, çevresel etkilerini azaltmak ve net sıfır karbon hedeflerine ulaşmak için adımlar atmaktadır.
2024 yılına girerken, döngüsel ekonomi kavramı iş dünyasının öncelikli gündemlerinden biri haline geliyor.
Son yayınlanan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporuna göre, önümüzdeki on yıl içinde yenilenebilir enerji sektörü büyük bir ivme kazanacak. İşte rapordan öne çıkan bazı başlıklar ve gelecek beklentileri:
Günümüzde sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda sera gazı salımı ve karbon ayak izi hesaplaması, işletmeler ve bireyler için önemli bir konu haline gelmiştir. Bu yazıda, en sık sorulan soruları yanıtlamaya çalıştık.
Avrupa Birliği, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda önemli adımlar atmaya devam ediyor. Takipçilerimizin hatırlayacağı üzere, Sürdürülebilir Ürünler için Eko-tasarım Yönetmeliği (ESPR), 18 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe girdi.
Avrupa Birliği’nin Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), karbon piyasalarının işleyişini düzenleyerek iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynuyor.
Sıfır emisyon, bir ürün, hizmet veya şirketin faaliyetleri sonucunda atmosfere salınan karbondioksit (CO2) ve diğer sera gazlarının sıfıra indirilmesi anlamına gelir. 🌍
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu kapsamında uluslararası denizlerde biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı amacıyla BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni imzaladı.
Avrupa Komisyonu, 30 Eylül’de, Karbon Sınırı Aşma Mekanizması'nın (CBAM) kapsamını genişleterek aşağı akış ürünlerini de içerecek bir düzenleme planladığını duyurdu. Bu adım, CBAM'ın gelecekteki uygulama süreçlerinde dönüm noktası olarak kabul ediliyor
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması
Türkiye’deki limanlara gelen veya limanlardan ayrılan ticari gemilerin doğrulanmış sera gazı emisyonları için karbon ücreti tahsil edilecektir.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin yeşil dönüşümünün bir zorunluluk olduğunu vurguladı
Türkiye, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma yolunda önemli bir adım attı. 30 Mayıs 2024 tarihinde İlbank Sosyal Tesislerinde gerçekleştirilen
Küresel iklim değişikliği, dünya genelinde sıcaklık artışları, ekstrem hava olayları, deniz seviyelerinin yükselmesi ve diğer ciddi etkilerle birlikte gelen büyük bir tehdittir. Bu önemli konuyu inceleyen ve küresel çapta politika yapıcılarına ve topluma
Sera gazı emisyonlarının etkisi ve iklim değişikliği sorunları gün geçtikçe artan bir endişe kaynağı haline gelmektedir. Bu nedenle, dünya genelinde sera gazı emisyonlarını izlemek, raporlamak ve yönetmek için bir dizi standart ve rehberlik belgesi gelişt
Sera gazları ve küresel ısınma, günümüzün en önemli çevresel sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu sorunların anlaşılması ve ele alınması için önemli kavramlardan biri "Sera Gazı Etkisi" ve "Küresel Isınma Potansiyeli (GWP)"dir. Bu makalede, bu kavramla
Günümüzde dünya, ciddi bir tehditle karşı karşıyadır: Küresel İklim Krizi. Bu krizin temel nedenlerinden biri de küresel ısınma olarak bilinen olgudur. Küresel ısınma nedir, nasıl gerçekleşir, ve neden bu kadar büyük bir sorun teşkil eder? İşte bu sorular
AB (Avrupa Birliği), iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirlik konularında uluslararası liderlik rolünü benimsemeye devam ediyor. Bu çerçevede, AB, sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve sürdürülebilir üretim uygulamalarını teşvik etmeyi amaçlayan
İklim değişikliği, günümüzün en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelmiştir. Yükselen sıcaklık, deniz seviyelerinin yükselmesi ve ekstrem hava olayları gibi etkiler, dünya üzerindeki yaşamı ve çevreyi ciddi şekilde etkilemektedir. Bu soruna yanıt
Dünya, iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik konularında ciddi bir mücadele vermektedir. Bu mücadelenin merkezinde, sera gazı emisyonlarının kontrol edilmesi ve azaltılması yatmaktadır. GHG Protokolü (Greenhouse Gas Protocol), sera gazı emisyonl
İklim değişikliği günümüzün en önemli çevresel sorunlarından biri olarak karşımızda durmaktadır. Dünya genelinde artan sera gazı emisyonları, küresel sıcaklıkların yükselmesine ve çevresel etkilerin artmasına yol açmaktadır. Bu soruna yanıt olarak, ulusla
Günümüzde sürdürülebilirlik ve çevre bilinci, iş dünyasında ve toplumun genelinde giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu kavramlarla ilgili daha fazla bilinç oluşturmak ve bir organizasyonun veya işletmenin çevresel etkisini
Günümüz iş dünyasında, sürdürülebilirlik giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Kurumlar, faaliyetlerinin çevresel etkilerini anlamak ve azaltmak için karbon ayak izini ölçme ve yönetme konseptine başvurmaktadırlar. Ancak, kurumsal karbon ayak izi nedir